Kıyı, suyla karanın buluştuğu daracık bir alanın adıdır. Dünyada kara yüzeyinin %20’si kıyı bölgesi olarak tanımlanır. Okyanuslar, denizler, göller ve akarsular bu daracık, ama bir o kadar da çeşitlilik barındıran alanda bakış açısına göre birleşir, ya da ayrılır. Kıyı, suyla karanın buluştuğu yer olmasına rağmen aslında ne sudur, ne de kara.
Birbirinden çok farklı iki ekosistemin bir araya gelmesi her ikisinden de bambaşka, her ikisinden de zengin ve dinamik bambaşka bir ekosistem, bambaşka bir dünya oluşmasına neden olur. Her iki ekosistemin etkilerine açık olan bu alanlar tamamen kendine has bitki ve hayvan türlerine ev sahipliği yaparak dünyanın en zengin biyolojik çeşitliliğine sahip doğal alanlarını oluştururlar. Kıyıların bu benzersiz özellikleri ve zenginlikleri aynı zamanda bu alanların son derece hassas olmasına yol açar. Kıyı ekosistemleri dünyanın en hassas ve en kolay bozulabilen doğal alanları olarak kabul edilirler.
İnsanlar tarih boyunca kıyılarda yaşamaya çalışmış, besin, ulaşım ve ticaret olanakları nedeniyle büyük medeniyetlerin çoğu kıyılarda kurulup gelişmiştir. Dünya kara yüzeyinin %20’sini oluşturan kıyı bölgeleri, insan nüfusunun %40’ına ev sahipliği yapmaktadır.
Nüfusun kıyılarda yoğunlaşması zaten hassas ekosistemleri barındıran bu bölgelerin tahrip edilmesiyle sonuçlanmaktadır. Dünyanın en büyük 17 metropolünün 14’ü kıyılarda bulunmaktadır. Bu devasa nüfusun, yapılaşmanın, sanayi, ticaret ve turizm gibi insan etkinliklerinin kıyılar üzerinde oluşturduğu baskı ve tahribat son yıllarda katlanarak artmış ve dünyanın kıyılarının önemli bölümü ya tahrip edilmiş ya da doğal özelliklerini kaybetmişlerdir.
Kıyı, aynı zamanda karada atılan tüm atıkların eninde sonunda ulaşarak denizlere karıştığı, denizlerdeki atıkların da iklim olayları nedeniyle karaya vurduğu alandır. Bu nedenle dünyanın çöp sorunu en büyük bölgeleri de aynı şekilde kıyılarda yer almaktadır. Okyanuslardan binlerce km uzaktaki yerlerde çevreye atılan çöplerin okyanuslarda bulunması bir tesadüf değil, doğanın dinamiklerinin sonucudur.
Barındırdıkları zengin doğal yaşam, besin kaynakları, estetik özellikleri ve ekonomik değerleri nedeniyle kıyılarımızı korumak, kıyılarımızdaki doğal zenginliklerimize sahip çıkmak gezegenimize sahip çıkmanın ilk adımıdır.