Çöpüne Sahip Çık gönüllüsü Nevin Gökgöz, gönüllük ve çevre bilinci ile ilgili deneyimlerini kaleme aldı.
Keyifli okumalar dileriz.
Çöpüne Sahip Çık Vakfı
Yazar: Nevin Gökgöz-Çöpüne Sahip Çık Gönüllüsü
Gönüllülük bence bir sorumluluk duygusudur. Bu sorumluluk duygusu hiç maddi çıkar beklemeden topluma, doğaya, insanlığa fayda sağlayacak eylemleri içerir. Özünde insanın karşısındakini anlama ve ona faydalı olma isteğinden kaynaklanan gönüllülük bu özelliğiyle son derece değerli bir kavramdır. İnsanın karşısında bazen bir köpek olur, bir kuş olur, bir ağaç olur, bir insan olur veya doğa olur, bir sahil olur. Zamanınızı, emeğinizi ve yüreğinizi hiçbir çıkar beklemeden verdiğiniz bu eylemlerin doğanın, çevremizin, insanlığın iyileşmesine katkısı büyüktür. Bu iyileşmenin topyekûn olduğunu düşünüyorum. Bugüne kadar eğitim, sokak hayvanları, SMA1 tip hastası çocuklar ve çevre için birçok gönüllü çalışmalara katıldım ve bunların verdiği güzel duyguları maddi karşılıkla değerlendirmenin mümkün olmadığını hissettim. Gandhi’nin çok sevdiğim bir sözü vardır: ‘’Kendini bulmanın en iyi yolu, kendini başkalarına hizmette kaybetmektir.’’
Ben bir çevre gönüllüsü ve bilinçli bir insan olarak kendimi doğaya, doğadaki canlılara karşı çok sorumlu hissediyorum. Dünya neden sadece bize ait olsun? Neden bu dünyanın kaynaklarını tüketmeye hakkımız olsun? Bizim denizlere, nehirlere, kuşlara, ağaçlara, kedilere, köpeklere, yılanlara, tüm canlılara borcumuz var. Biz tüketirken maalesef onların yaşam alanlarını yok ederek, onlara zarar veriyoruz. Bu konuda en ufak bir çabayı çok değerli buluyorum. Leo Buscaglia’nın dediği gibi ‘’Gerçek sevgi kimin daha karlı çıkacağını düşünmeden bir canlıya gerekli değeri ve içtenliği vermektir.’’ Bana göre çevre için gösterilen her çaba, her eylem gerçek sevgiyi içinde barındırır.
Evimize nasıl sahip çıkıyorsak, ona bakıyorsak, korumaya çalışıyorsak çevremize ve doğaya da aynı şekilde bakmalıyız, çünkü dünya bizim evimiz. Odamızı, ofisimizi nasıl temiz tutuyorsak; her gün geçtiğimiz sokağımızı, güneşlendiğimiz sahilimizi veya piknik yaptığımız yerleri de temiz tutmanın boynumuzun borcu olduğunu unutmamalıyız.
Gönüllülük çalışmaları kişiyi geliştirir, onu pozitif olarak dönüştürür. Kendisine ve çevresine büyük katkılar sağlar. Gençlerin, öğrencilerin ve çocukların bu çalışmalara katılması onların empati yeteneğinin, iletişim becerilerinin artmasını sağladığı gibi onlara yeni çevreler, arkadaşlıklar kazandırır. Ekip çalışması, liderlik, organizasyon yapabilme gibi yetkinliklerin gelişmesini sağlar.
Gönüllük toplumda dayanışma duygusunu, iş birliği içinde çalışmayı, yardımlaşmayı içerdiğinden toplumların gelişmesine ve iyileşmesine çok büyük katkı sağlar. Yaşamımı sürdürdüğüm Bolayır Köyünde Çöpüne Sahip Çık Vakfı’nın gönüllüsü olarak sürdürdüğüm ‘’Temiz Bolayırım’’ çalışmalarının köyümüzdeki insanların yaşadığımız yere sahip çıkma duygusunu arttırdığını bizzat gözlemliyorum. Köyümüzdeki esnafın, yazlıkçıların ve site çalışanlarının çevreye duyarlılığı arttığı gibi artık korumaya da daha fazla özen gösteriyorlar. Çok güncel bir örnek vermek gerekirse, daha bir yıl önce, tadilat yapılan evlerden çıkan molozlar sağa sola atıldığında kimse rahatsız olmazken şimdi site görevlileri buna duyarsız kalmıyorlar ve moloz atanları uyarıyorlar. Geri dönüşüm kutuları talebi de arttı. Bir önceki yıla göre geri dönüştürülen atıkların oranı da %30 artmış durumda.
Çöpümüze sahip çıkmak, çöpümüzü azaltmak, geri dönüştürmek geleceğimize ve dünyamıza sahip çıkmanın en önemli adımı. Son 60-70 yılda hayatımıza giren plastikler Büyük Okyanus’ta, ABD’nin iki katı büyüklüğünde bir ada oluşturmuşsa ve artık yeni doğmuş bebeklerin kanında bile mikro plastik bulunuyorsa plastik kullanımını azaltmak ve atıkları dönüştürmek bir insanlık görevi olmuş demektir. Çöpüne Sahip Çık Vakfının Millî Eğitim Bakanlığı iş birliği ile hazırladığı “Çöpüme Sahip Çıkıyorum” eğitim programı bu yüzden çok değerli. Bu yıl Gelibolu’da İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Kadir Aydın’ın destekleri ile tüm sekizinci sınıflar bu eğitimi aldı. Yaklaşık 500 öğrencimiz çöpü azaltmayı ve doğru yere atmayı Çöpüne Sahip Çık Vakfı maskotu Atıkcan ile eğlenerek öğrendiler. Yine aynı dönemde Sosyal Dayanışma Vakfı ve Halk Eğitim Merkezinde de yaklaşık 500 kursiyer “Çöpüme Nasıl Sahip Çıkarım?” yetişkin eğitimini aldı. Bu eğitimler yıl içinde yapılan 9 farkındalık aktivitesi ile de desteklendi. Henüz emekleme aşamasında olan bu çalışmaların getirisini, faaliyetlerin sürekliliği ve idari kurumların desteği ile uzun vadede göreceğimize yürekten inanıyorum.
Çevre için, sokak hayvanları için, doğa için gönüllü olarak çalışmanın bana verdiği mutluluğu Halil Cibran’ın sözleri ile anlatayım: ‘’Uyudum ve hayatın neşe olduğunu hayal ettim. Uyandım ve hayatın hizmet olduğunu gördüm. Hizmet ettim ve hizmetin neşe olduğunu gördüm.’’