Dünyada yılda 2,01 milyar ton çöp üretiliyor. Bunun anlamı her dünya sakininin yılda 270 kg çöp atıyor olması. Türkiye’de ise yılda üretilen çöp miktarı 32,2 milyon ton ve kişi başına attığımız çöp yıllık 423,4 kg olarak gerçekleşiyor.
Attığımız çöpü tamamen ortadan kaldırmak mümkün olmasa da bazı doğru ve bilinçli tüketim alışkanlıklarıyla miktarını azaltmak mümkün.
Satın alırken ambalajsız ya da ambalajı daha az olan ürünleri tercih etmek, doğada çözünen malzemelerden üretilmiş alternatifleri tercih etmek, tek kullanımlık ürünlerden uzak durarak ürettiğimiz çöp miktarını azaltmak en temel adımlar. Bunu nasıl yapacağımızı anlatmak için “Atıksız Alışveriş” önerilerimizi oluşturduk.
Bir ürünü satın almadan önce, evde kendi imkânlarınız ile üretmenin mümkün olup olmadığını düşünün ve bu tip ürünlerin listesini çıkartın. Bazı ürünleri evde yapmaya başladığınızda ambalajlı halde satın almamış olursunuz. Yoğurdu, sirkeyi, turşuyu, reçeli evde kendiniz yapabilirsiniz. Kendinize ufak bir bahçe oluşturabilir ya da saksılarda kimi yeşillikleri yetiştirebilir, daha sürdürülebilir ve daha yeşil bir yaşam alanı oluşturabilirsiniz.
Çöpümüzün çoğu ambalajlardan kaynaklanıyor. Bazı ürünleri ambalajsız satın almak mümkün olmasa da birçok satış noktasında meyve, sebze ve kuru bakliyat gibi ürünler bile artık poşetli ya da ambalajlı olarak satılıyor. Alışveriş yaparken bu tür ürünlerin az ambalajlı/az paketlenmiş ya da açık olanını tercih edebilirsiniz. Satın aldığınız ürünleri zaten yıkayacağınız ya da pişireceğiniz için hijyen konusunda da bir endişenizin olması gerekmez. Özet olarak söylemek gerekirse: Ambalajlı ürünlerden olabildiğince uzak durmak çöpü büyük oranda azaltır.
Alışveriş yaparken yanınızda kendi paketlerinizi taşımak ve kullanmak atığı azaltacaktır. Bez çantalar, fileler, kavanozlar ve saklama kapları, atıksız alışveriş için en büyük yardımcınız olabilir.
Ocak 2020 itibarıyla ülkemizde yürürlüğe giren ücretli poşet uygulaması, kullanımda gerilemeye sebep olsa ve kimi satıcılar kâğıt poşet gibi alternatif yollar ile çözüm getirdiklerini düşünseler de, bu poşetlerin daha sonra geri dönüşüme yönlendirildiğinden emin olamıyoruz. Üstelik bunların üretimi için de ciddi bir kaynak israfı ile karşı karşıyayız.
İşte bu sebeplerle, tüm alışverişlerinizde plastik veya kâğıt poşet almak yerine kendi bez çantalarınızı ve filelerinizi kullanımını öneriyoruz. Üstelik bu çanta ve fileleri sonra yıkayarak hijyenini sağlamak da çok kolay. Bakliyat, çerez gibi ürünlerin kilo ile açık alınabileceği dükkân ve pazarlarda kendi kavanozunuz veya saklama kabınız ile alışveriş yapmak sağlıklı ve sıfır atık sağlayan bir çözümdür.
Bir ürünü sadece ambalajlı olarak temin edebiliyorsanız, mümkün olduğu kadar ambalajı plastik olmayan ya da geri dönüşümü mümkün ambalajlı bir alternatife yönelebilirsiniz. Satın aldığınız ürünün ambalajının muhteviyatını üzerindeki sembollerden öğrenmeniz mümkün. Bunun için aşağıdaki sayfada yer alan bilgilerden yararlanabilirsiniz.
https://www.copunesahipcik.org/nasil-yaparim/ambalaj-ve-geri-donusum-sembollerini-nasil-okurum
Her yıl yaklaşık 80 milyar giysi üretiliyor. Giysilerin üretim süreci ise çevreye ve insana büyük zarar veriyor. Bir kilogram pamuk üretmek için tam 20.000 litre suya, 1 kg tekstil ürünü için 1 kg kimyasal maddeye ihtiyaç var. Polyesterden üretilen giysiler yıkandığında ortaya çıkan 700.000 mikro fiber suya salınmış oluyor. Bunları biraz olsun azaltmak için ikinci el tekstil ürünü satan mağazalardan alışveriş yapabilirsiniz.
Ayrıca, giysi dışında kimi ürünlerin de ikinci el kullanımı çok kolay olabilir. Kütüphanede duran bir kitabı 15 kişinin okuması, aynı kitaptan 15 adet satın alınmasından daha çevreci bir yaklaşımdır. Üstelik bu alışkanlıklar cebimiz için de daha sağlıklıdır.
Bozulacak, çürüyecek ve küflenecek ürünleri ihtiyaç duyduğunuzdan fazla almamak da sürdürülebilir bir yaşam için çok önemli. Kısa sürede tüketilmesi gereken gıda ürünlerini kampanyalar ya da benzeri pazarlama yöntemlerine bakarak ihtiyacımızdan çok satın almak hem cebimiz hem de çevre için büyük zarar.
Günümüzde dünyada 811 milyon insan açlık çekiyor. Diğer tarafta ise dünyada her yıl ürettiğimiz gıdanın üçte birini çöpe atıyoruz. Bu durumun adil ve sürdürülebilir olmadığı çok açık. İnsanlık ve çevre adına sorumlu davranarak tüketiminizi ihtiyacınızla sınırlayabilirsiniz.
Aslında öncelik bir farkındalık oluşturabilmekte. Her birimizin alacağı küçük önlemler toplamda çok büyük etki yaratmamızı, gezegenimize sahip çıkmamızı sağlayacak.
Unutmayalım, hepimiz bir bütünün parçasıyız ve dünya bizim ortak evimiz!