“Açık havada nasılsa yenir” diye tüketemeyeceğimiz, bozulup gidecek kadar çok yiyecek satın almaz, yiyebileceğimiz kadar götürürüz. Artan yiyecekleri hayvanlar yesin diye bırakmak da aynen çöpe atmak gibi israftır. Bunları yanımızda geri götürürüz.
Mümkün olduğunca büyük miktarlarda ambalajlanmış, büyük boy ürünleri satın alırız. Böyle yapmak çıkacak olan ambalaj atıklarının azalmasını sağlar.
Tek kullanımlık tabak, çatal-bıçak ve bardaklar yerine yeniden kullanılabilir olanları götürürüz. Tek kullanımlık ürünler, kâğıt oldukları iddia edilenler dahil plastik içerir ve düzgün şekilde geri dönüştürülemezler. Bunları kullanmayarak daha piknik bağlamadan atığımızı azaltmış oluruz.
Yiyecek ve içeceklerimizi mümkün olduğu kadar evden getiririz. Dışardan alınan yiyecek ve içecekler daha fazla ambalaj gerektirdiğinden daha fazla atık çıkmasına neden olurlar.
Piknikte çıkan atıkları geri dönüştürülebilir ve organik atıklar olarak iki ayrı poşette toplarız. Bunun için getirdiklerimizi taşıdığımız poşetleri kullanır, hiçbir şeyi piknik alanında bırakmaz, geri dönüşüm ya da çöp kutusuna atmak üzere nasıl getirdiysek öyle geri götürürüz.
Bulunduğumuz yerde atık kutuları bulunuyorsa tüm poşetleri ağzını iyice kapattıktan sonra bunlara atarak kutuların kapaklarını da kapatırız. Kutular doluysa ya da bulunmuyorsa atıklarımızı asla orada bırakmayız. Unutmayın, belediyelerin piknik yapılan her orman, kıyı ve dağdan çöpleri toplaması olanaksızdır!